“`html
Sivas’a bağlı Koyulhisar ilçesindeki Kalebaşı köyünde yaşayan Süleyman ve Nilüfer Tütüncü çiftinin 1,5 yaşındaki oğulları Metehan’a, iki gün önce bir kene yapıştı. Genç ebeveynler, Metehan’ı hemen Reşadiye Devlet Hastanesi’ne götürdü. Burada KKKA hastalığı şüphesi ile tedavi altına alınan bebek, durumunun ciddileşmesi üzerine Tokat Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ne yazık ki, tüm müdahalelere rağmen Metehan bebek dün akşam hayata veda etti. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının nasıl yayıldığı ve tedavi olanakları da pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Peki, KKKA nedir? Nasıl bulaşır? İşte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler…
KKKA Nedir? Tarihçesi Hakkında Bilgiler…
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ilk kez 12. yüzyılda Tacikistan’da tanımlanmıştır. Bu hastalık, kene ısırığı sonrasında idrar, tükürük, rektum ve karın bölgesinde kanama ile birlikte vücutta yaygın kanamalarla seyreden bir virüs enfeksiyonudur. 1944-1945 yıllarında, Rusya’nın Kırım bölgesindeki batı steplerde yer alan Sovyet askerleri arasında hastalığın ilk vakaları görülmüştür. Bu hastalığa, Kırım Hemorajik Ateşi adı verilmiştir. 1956 yılında, Zaire’deki bir hasta üzerinde Kongo virüsü tespit edilmiştir. 1969 yılında ise, her iki virüsün aynı olduğu ortaya çıkmış ve hastalık günümüzdeki adıyla anılmaya başlanmıştır.
KKKA, ülkemizde ilk olarak 2002 yılında belirgin hale gelmiş ve 2003 yılında kesin tanısı konulmuştur. Hastalığın başlıca taşıyıcısı olan kenelerin aktif olduğu bahar ve yaz dönemlerinde vaka sayısında artış gözlemlenmektedir. İlk kez Tokat ilinde ortaya çıkan KKKA vakaları, genellikle İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzey bölgelerinde yoğunlaşmaktadır.
KKKA Belirtileri Nelerdir?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs ile ortaya çıkan bir enfeksiyondur. Bu hastalık; yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ciddi vakalarda kanama gibi belirtilerle ilerleyerek önemli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
KKKA Nasıl Bulaşır?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Nairovirus grubuna ait tek sarmallı RNA virüsü tarafından bulaşmaktadır. Hastalık, başlıca kene ısırığı veya bu keneye temas sonucunda insanlara geçmektedir. Ülkemizde en yaygın taşıyıcı kene türü Hyalomma marginatum’dur. Hastalık, viremik dönemdeki hayvanların veya enfekte kişilerin kan ve diğer vücut sıvılarıyla temas edilmesiyle de bulaşabilir.
İnkübasyon süresi, genellikle kene ısırılmasından sonra 1-3 gün arasında değişmekte, ancak bu süre maksimum 9 güne kadar çıkabilmektedir. Enfekte sıvılarla temas durumunda ise belirtiler 5-6 gün içinde görülebilir.
KKKA’nın Tedavi Yöntemleri
KKKA hastalığının tedavisinde esas olarak destekleyici tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Günümüzde, hastalığa karşı etkili bir aşı veya spesifik bir tedavi ilaçları bulunmamaktadır. Ancak Türkiye’de aşı geliştirme çalışmaları sürdürüldüğü bildirilmektedir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nden Korunma Yöntemleri
Kene açısından risk taşıyan alanlara, örneğin tarla, bahçe, orman ve piknik bölgelerine giderken, vücudu kaplayan giysiler giymek büyük önem taşımaktadır. Pantolon paçalarının çorapların içine sokulması ve açık renkli giysilerin tercih edilmesi, kenelerin daha kolay fark edilmesini sağlamaktadır.
Riskli bölgelerden döndükten sonra hem kendinizi hem de çocuklarınızı kene açısından kontrol etmeyi unutmayın. Eğer kene tespit edilirse, çıplak elle dokunmaksızın, kenenin en yakın yerinden dikkatlice çekilmeli ve uygun bir malzeme ile çıkartılmalıdır.
Kene çıkarma konusunda zorluk yaşayanlar, derhal sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Ne kadar erken müdahale edilirse, hastalığın bulaşma riski de o kadar düşecektir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, hayvanlar üzerinde genellikle belirti göstermemekte, bu nedenle hastalığın yaygın olduğu bölgelerde sağlıklı görünen hayvanlar bile virüsü taşıyabilir. Hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla çıplak elle temastan kaçınılmalıdır.
Hastalarla temasta bulunan kişilerin de gerekli koruyucu önlemleri (eldiven, maske vb.) almaları son derece önemlidir. Kene tutunmuş bireyler, belirtiler açısından 10 gün süreyle dikkatli izlemde olmalı ve herhangi bir belirti ortaya çıkarsa derhal sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir.
Keneler, uçma veya zıplama yeteneğine sahip olmayan, yere tırmanarak insan vücuduna ulaşabilen küçük eklem bacaklı hayvanlardır. Keneleri çıplak elle öldürmek veya zarar vermek yerine dikkatlice çıkarılmalıdır. Kenelere sigara basmak veya kolonya dökmek, kenenin içeriğini bulaştırma riskini artırır, bu nedenle bu yöntemler kesinlikle önerilmez.
“`
